25 Ekim 2016 Salı

Hey gidi Karadeniz 
Doldu da taşamadı
Etmeyelim sevdalık 
Edenler yaşamadı



Şevval Sam'dan dinlemelisiniz bu türküyü .İnsanın ta içinden kopan çığlık , isyan çığlığı .coğrafyaya isyan , kadere isyan .

Manyas'ın ovalarında geçti çocukluğum.Ekersin beklersin ,bilirsin çünkü ektin mi biçersin.Ama Karadeniz öyle mi .Ekmek için önce yağmurlarla kayan toprağı yukarı geri taşıcan sırtında .Bi fırsatla ektin mi mesala fındık Temmuz da başlıcan hergün bakmaya ha bugün oldu ha yarın .Ha oldu da sen yetişemedin toplamaya bi yağmur hepsi dereye ordan denize . Gitti emeğin.

Mesela çay ektin , biçicen hemen .Bugün yağmurlu yarın çıkarım yok çünkü yarın da yağmurlu.
Salataya katacağın domates bostan mesela bir tur tırmanıcan bir tur inicen erebilmek için bahçene. Ne iş ne iş.

Biz büyük şehirlilerin unuttuğunu hatırlattı bu gezi bana.Sadece ve sadece doğanın parçası olduğumu .Adıma insan demişler de doğayı anlayıp hayatta kalmazsan ne ki aklın ne ki fikrin.HİÇ sin.

Bu yazıyı yazmak istedim .İstedim ki bilin , anlayabilin ,sevebilin Siz de benim gibi Karadeniz 'i Bildiğimi öğrendiğimi öğretileni paylaşmak niyetindeyim. Belli mi olur Siz de seversiniz de belki komşu oluruz bigün. Çünkü ben İstanbul'dan çıkıp Tirebolu'da yaşlanmaya karar verdim.

Olmaz mı ; sabah yaktığım kuzinede demlenen çayımın kokusunu yazayım Size , webten bbc yi okurken ,  yaptığım dağ çileği , taflan ,böğürtlen reçelimi face te paylaşayım. Odun ettikten  (oluşturmak kelimesinin karşılığı buralarda) sonra yorgunluk gidermeye bi western izleyeyim. Kedilerime mama  yerine yediğimden versem köpeğimle yarenlik etsem olmaz mı ...

Ne dersiniz olmaz mı ....


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder