20 Ekim 2016 Perşembe

KERASUS

kerasus taflan ile ilgili görsel sonucu
TAFLAN

KERASUS


Helen ve Roma kültürlerinin denizcilikle uğraşarak yaşadıkları yerleşim kalıntıları 2. yy kadar giden sessiz şehir .

İsmini "kiraz" meyvesinden aldığı düşünülüyor kiraz ve çeşitlerinden  .Beyaz yani sarı renkli olan kışlık turşu yapılan tür KİRAZ TUZLUSU ( bir yerlerden bulup tadın ) o derece bol . Ve kirazın atası olarak da bilinen TAFLAN  (pekmezini bulursanız kaçırmayın , keçiboynuzunun 5 katı kan yapıcı özelliği var.) Buruk,kalın etli bir tabakanın altında kocaman çekirdek. 6-7 taneden fazla yiyemedim hiç.İstanbul'da çeşitli yerlerde var görüyorum, çok yararlı.

Biraz coğrafya ders kitabı gibi olacak ama esas geçim kaynağından bahsetmemek olmaz.Çünkü tüm dünya fındık ihtiyacının %75 i Türkiye 'den ve bunun da nerdeyse tamamı Ordu -Giresun'dan karşılanıyor. Şehir merkezindeki dükkanlardan fındık temalı hediyelik bir çok çeşit bulacaksınız.



Genel Karadeniz imajı ile batı arasında kalmış bir şehir aslında burası. Rüzgar doğudaki kadar sert değil , nem az , bir yerde yağmur bulutu varken biraz ilerde güneşi görebiliyorsunuz.Fındık için çok elverişli .

Bu günkü adı ile Giresun karayolu tur rotasında var ama ya panoramik görüp geçiyorsunuz ya da sadece kaleye çıkıyorsunuz.Oysa bir şehri anlayabilmek için sokaklarına girmeli.

Konakladığın yer Trabzon ile Giresun arasındaki ilçe Tirebolu -ayrı bir yazı konusu- olduğundan Giresun için Batı'ya yönelmiş oldum.

Tarihin izlerini görmek istiyorum bir yeri gezerken elimde değil, deniz olursa eğer kaymaklı kadayıf benim için.

Bu fotograf dolgu bölüm hariç İstanbul Anadolu Yakasının 15 yıl önceki halini hatırlatmıyor mu

                  
Şehir merkezinin çarşısı iki bölümden oluşuyor.Atatürk heykelinin olduğu kavşak(önünde durduğum çotanak heykeli ) ve Topal Osman ve berabrindeki temsil eden heykelin olduğu (bol heykel var , çok hoş dimi ) kavşak.
Kaleye çıkarken aracı durdurup fotograf çektim daha bir sürü güzel Cumhuriyet ilk dönem yapıları , bizans yapıları var . Kiliseler hala aktif , şehrin sosyal yapısını anlamak açısından... 

     

İnternette gezilecek yerler yazdığınızda ve navigasyonu ayarladığınızda görülmesi gereken yerleri kolaylıkla bulabiliyorsunuz .Ben daha çok bu şehrin doğasından ve taze yiyeceklerinden etkilendim.
Gogora Kilisesi / Giresun Müzesi 

Benim gibi boğazınıza düşkün iseniz 1- pide 2- fındıktan yapılmış tatlılar yemelisiniz hatta alıp kargolatıp bütün yıl yemelisiniz, bir daha bulamayacağınız lezzetler olduğunu garanti ederim. 

                                  
Gördüğünüz pastanelere genelde  güvenebilirsiniz orda kaldığım sürece bir çok ürünü denedim . Topal Osman Heykeli solunuzda denize sırtınızı verdiğinizde sola doğru gidin bir çok yemek seçeneği var. Fındıklı kadayıf , fındıklı sütlü / sütsüz burma ,aahh ah .Sadece döneri tavsiye etmem çok basit .

Giresun Adası diğer adıyla Amozon Adası 'na motor gidiyor .İstanbul Beşiktaş- Üsküdar hattı gibi.Limanda .Ortalama 2 -2.5 saatte çarşıyı gezebilirsiniz.Keşan görürseniz almayın gerçek keşan pamuklu oluyor ve Rize 'den alın.  Giresun Adasına gidip bir günü tamamlayabilirsiniz. 
Bence esas görülmesi ve kalınması gereken yer yaylalar .Tracking severlere uygun bir coğrafya burası. Kalelerin hepsine tırmanmanız gerek . 

Kümbet Yaylası -Giresun 
KÜMBET YAYLASI ne Rize ne de Trabzon yaylalarına benziyor , hatta yukarıda olduğunu bilmesen oralara kıyasla çok naif bir yer.Hava buz gibi ama geniş düzlükler , minik çiçekler ova izlenimi veriyor , yürü yürüü yürü git . 


  

Kümbet Yaylası -Giresun 
Ünlü diğer yayla SİS DAĞI .Aman diyim yazımı okumadan çıkmayın ,kullandığınız araçtan tutunda üstünüze giyeceğiniz her şey için tedbirin tedbiri lazım. Adına türkü yakılası yer. !!!

Batıya doğru Keşap , Tirebolu ve aracınızla durup fotograf çektireceğiniz bir çok yer var. Tireboluya doğru meşhur Giresun Plajları durup denize girin hatta mutlaka girin bi kendinize gelin.Deniz serin , Bozcaada  veya Akçay sahilleri gibi soğuk değil .



Yüzmek için bir ipuçu ; eğer gökyüzünde beyaz bulutlar varsa rüzgar geliyor , kıyıdan denize girebilir güneşlenebilirsiniz ,kreminizi mutlaka sürün çiroza dönersiniz söylemesi. Eğer kara bulutlar varsa kendinizi otele atın hiç zorlamayın silecekler yetişmeyecek , dereler dolacak , hatta yolun üstünden bile atlayabilir .Korkmayın bu doğal ?Yani günlük bişey .         

                                         
YILGIN PLAJI /Günbatımı Plajı -Aile işletmesi şezlong ve şemsiye veriyor deniz kıyısına gelen bu semaver 15 bardak çay sunuyor ve 12TL .Deniz ,dalgaların getirdiği taşlardan dolayı çakıl da değil bildiğin küçük taş .Güneşte ısınmış bu taşlar spa etkisinde , bilginize .Deniz ayakkabısı bu plajlar için üretilmiş sanırım. Antalya Plajları gibi sarı kum çok az .

Karadeniz imajından çok farklı dememin sebebi biraz da  babaannelerin mayolarını çekip denize giriyor olmaları , bu atmosfer.  gazete okuyup güneşleniyor insanlar, bölge insanı .  Bu nedenle buraya yerleşmeye karar verdim. 

Biraz daha devam edince GELİBOLU(Giresun) .Çanakkale'den başka Gelibolu olduğunu biliyor muydunuz ?   Manzara bu . Eşim bu manzarada burda büyümüş o yüzden çıkıp gezdik. 

Bu fotografı çektikten yaklaşık 2 saat sonra Tireboluya doğru giderken hava karardı. 

Gördüğünüz küçük iskeleler kayalar taşınarak yapılmış hemen her yerleşim yerinde var. Yaklaşık 200 - 300 mt ara ile .Savaş zamanı lojistik barış zamanı kayıkçı barınağı olarak kullanılıyor .


Ertesi sabah Tirebolu'ya market alışverişine gidince kalenin hemen altındaki cafede kahve içelim dedik.Aldığımız kehif yüzüme yansımış .Arkada görünen yapılar yeni.Mübadeleye kadar Türk-Rum yerleşimi. Eski evler koruma altında. 

Tirebolu Kale eteğinde selfi 
Turizmden payını almak isteyen belediye lüks otel yapımına izin vermiş.Hemen deniz kıyısındaki bu otel aynı zamanda bu küçük kasabanın meydanında . 
              

Burada pide yiyebilirsiniz. Bugüne kadar tereyağ hakkındaki fikirlerinizin değişeceğine inanıyorum. Lezzetli ,hafif ve gerçek.

Kaleye çıkıp bir sağ bir de sol tarafın fotografını çektim .
Tirebolu Kalesi
         
   
Giresun üniversitesine bağlı fakülteler ilçelere dağılmış,Tirebolu'da da var.Öğrencilerin çalıştığı deniz kıyısındaki çay bahçesindeki fiyatlara ve sunumu 5 yıldız. Lokumlu kahve , çay miss ve deniz.


Gece kaldığım yeri anlayabilmeniz için bu fotografı paylaşıyorum.Pencereden bakınca hava açıksa hoop denize . Bulunduğum yerle (Akıncılar Köyü - Bada Plajı) deniz arası 7 km 5 dk. Tabi döne döne indiğiniz için böyle 3 dağı döne döne .                                                        






Sabah kahvaltısında önce biraz deniz , sonra organik kahvaltı .Yediklerimizi eritmemiz lazım gezmeye devam, Trabzon yönüne gidince Espiye (otogarın karşısındaki Edeli'den bişeyler alabilirsiniz ,Cuma günü pazar var. Haziran sonu gittiniz ise mantar alın.) Bizim bahçede sebze meyve olduğundan bakıp geçtik. 

Tirebolu Kalesi kadar önemli ama henüz turizme kazandırılmamış yer olan BEDİRAMA KALESİ 'ni bulmaya karar verdik. Gümüşhane yolundan solda Örenkaya Köyü'nden yukarı tırmanıyorsunuz. Araç bir yere kadar gidebiliyor. Önemli not yukarı tırmandığınız yerlerde navigasyona güvenmeyin 2 saati 10 dkk düz yol gibi hesaplıyor. Ya da yol var görüyorsunuz aslında keçi yolu vs. 

Bedrama Kalesi'nden kuşbakışı  











Yediklerimizin kalorisini bu tırmanışta harcadıktan sonra Tirebolu'ya dönüp denize attık kendimizi ve bizden başka bakın kim vardı.


Hayatın olması gerektiği hali ile basit ,sakin , huzurlu aktığı bir şehir burası. Yarın SIS DAGI bakalım bize ne getirecek .






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder