Zamansız , özgün ve özgür bir kadın için…
Benim için ,annemin teyzesi olan Feride ,”teyze” olmakla sınırlı
değildi . Ablasının kızını Kevser ile
İstanbul Mecidiyeköy ‘de yolları kesişince her yere beraber gider gelir
olmuşlar , bizim eve de beraber gelirlerdi.
Feride Teyze , bazen başında bazen boynunda kullandığı şalı
, diz hizası eteği , bazen pardesü bazen hırkası ,el çantası ,kısa kesilmiş ve
taralı beyaz saçları ile hafif kilolu , dik duruşlu bi hanımdı. “Hükümet gibi
kadın “ benim için Feride idi. Tıpkı bu fotoğraftaki gibi. Ev hali , Onun için
hiç olmadı diyebilirim ,70 lerin ortadirek ekonomisinde ,ören-diken tüm
kadınlar gibi ,Feride’de diker örer ,asaletle taşırdı üstündekini. Hasta
halinde bile hiç derbeder görmedim Onu .
Beni bakkala ,Samsun Sigarası almaya gönderdiğinde bu ,kısa
,yerli malı tütünle tanıştım ,yaşımı hatırlamıyorum. Bizim , muhafazakar
çevremizde ayıp sayılan sigarayı içmek Ona haktı ,Feride Teyzeydi O. Kızlarını
okutmuş işe vermişti. 70’li yıllarda oje süren, mini giyen kızları vardı Feride
Teyze’nin. Benim yaşımdaki kızlar ,annelerimizin diktiğini giyer ,bayramdan
bayrama hazır kıyafet alınırken , kızı Beyza’nın hazır giyim ekose eteğine çok
imrenmiştim.
Yabancı damadı vardı Feride’nin. Evinde memnuniyetle
ağarladığı, kabullendiği ,saygıyla bahsettiği Hans Peter. 80 öncesinde ,1 paket
margarini cennet meyvesi sanan , şeker bulunca şükreden bizim mahalle çocukları
için”teyzemin Alman damadı” övünülecek şeydi.Sanki medeniyetle bi bağlantı idi
benim için.
Evlerindeki yılbaşı çiçekleri , yılbaşı kutlanmayan bizim
evimiz için, fanteziydi. .Kaloriferli evin salonunda ,sağ taraftaki yüksekçe
salon peteğinin üstündeki kokina çiçeğini, her yıl başlarında gözüm arardı, evet
yine ordaydı kokina , üstüne serpiştirilmiş pamuk parçalarıyla.
Salonun bir yerinde ,cam kase içinde, biriktirilmiş, top
çikolata jelatinleri. Hani yedikten sonra ya tırnağınla düzleştirip defter
arası yaparsın ya da iki parmağının arasında sıkıştırıp top.Onlarca minik
renkli çikolata kağıdı topları evin simgesiydiler.
Ecevit resimli çay tabakları vardı .İnce bellinin ,kırmızı
beyaz eşi ,Ecevit resimli idi. Aaa onlar Ecevitçi miymiş? Erbakan’dan başkasına
hayatta oy vermeyen babam için ,hatta, hiç kimse için ayırıcı bir farklılık
değildi bu.Her ne kadar ülkede siyasi tartışmalar olsa da ,politika,
politikacıların işiydi. Evlerde telefon olmayan yıllarda , çat kapı gelen, modernliğin
sembolü “teyze” hürmetle ,”evin büyüğü
gelmiş şeref vermiş “sevinciyle karşılanırdı her zaman.
Namazını kılmak istediğinde , abdestin var mı yok mu konuşması geçtiğini hatırlarım ,her seferinde. Evden çıkarken alınan abdestin saç göründüğü için bozulup bozulmayacağı konusu ,yıllar sonra İslam yorumlarına konu oldu. Feride Teyze evden çıkarken abdest alıyor , gittiği yerde aynı abdestle namazını kılıyordu. Namazdan sonra eline sigarasını alıp ,yandan gülümsemesiyle “ aman canım….” Diyordu , biz de Onu (alt resimde sol başta) öyle kabul ediyorduk. Biz (kız çocuğu benim), Onu kabul ediyorduk, biz kimsek ….
Üniversiteyi bitirip ,geç de olsa kendimi bulduğumda ,Onun
hayata sakin bakan gözleri ,titremeyen elleri, daha çok dikkatimi çekti. Göğsünden
kitle aldırdığı ameliyat sonrası geçmiş olsuna gittiğimde koridorda ,yine sigara
içerken buldum Onu. “Hoş geldin kızım” , nasılsın teyze . “ iyiyim çok şükür “
. Bu kadar . Kısa ve net , hayata karşı da az ve öz . Ağız dolusu konuştuğunu
da hatırlamıyorum ,akraba günlerinde car car sesini de .Elbette konuşurdu ama
“dururdu” da aynı zamanda. Ağırlığıyla otururdu.
Özetle ; Yapmanı istedikleri şeyi değil kendi istediğini yap
, yapmamanı istedikleri şeyi ,istiyorsan yap. Kimseyi ikna etmek zorunda değilsin
, kimse de seni kabul etmek zorunda da değil ama sen herkesi kabul et ,benimse.
Sen ,sensin ben de ben . Onayladığında ,başını da sallayarak “evet tabi canım “ kısaca red ediyorsa
sessizlik. Sonsuza kadar zamanı varmış gibi sükûnetle dinlemek, sonsuza kadar
anlat seni dinlerim hali. Bir gün içim sıkışıp kaçmak istediğimde Ona kaçtım.
Ne sordu , ne de söyletti.
Teyzem …
98 yıllık ömrün bizim için kısa ,gidişin erken oldu.
Eline koluna, yüreğine sağlık. Bundan daha güzel anlatılamazdı.
YanıtlaSil